Süâl: Şerîat-ı Muhammediyye’de, dâru’l-harbe, (gayr-i ictihâdî bir şekilde) dâru’l-islâm (veyâhûd dâru’s-sulh) diyen bir mü’min kimsenin, işbu yapdığı amelin hükmü ve işbu ameli yapmasından ötürü vaz’iyyet-i dîniyyesi nedir?
Cevâb: Harâmdır.
Zîrâ, dâru’l-harbe, (gayr-i ictihâdî bir şekilde) dâru’l-islâm (veyâhūd dâru’s-sulh) demekle;
1- Sırf kendi hevâ, kuruntu ve hisslerine göre, hiçbir ilme istinâd etmeksizin hüküm vermekde.
2- (En âzından) Dâru’l-harbin dâru’l-İslâma tehavvül etdirilmesi için edilmesi emrullâh olan gayretin, evvelki nesil müslimîn tarafından îfâ edilmesi netîcesinde, zâten dâru’l-İslâmın vücûd bulmasından ötürü hâl-i hâzırda böyle bir emrullâhın mevcûd olmadığının zann edilmesine yol açmakda.
3- (ve böylece) Dâru’l-harbin dâru’l-İslâma tehavvül etdirilmesi dâvâ-i kudsiyyesine en büyük zararı vermekdedir.
İmdi işbu kimse, (işbu mes’ele ile mahdûd bir şekilde) dâire-i ehl-i sünnet ve’l-cemâatden hurūc edip, bir günâh-ı kebîre dûçâr olan bir fâsik olmakla birlikde, ya takiyye edendir ya şuūrsuzdur ya da cehl-i mürekkkebe giriftâr olandır.
Veyâhūd esâsında bunların hiçbiri olmayıp, Şerîat kânūnları ile idâre olunmak istemeyen hâin bir kâfirdir.!
şuūsuzdur ne demek?
“şuūrsuzdur” olacakdı, düzeltildi. Teşekkür ederiz.